Bazı sektörlerde, üretim faaliyetleri sırasında bazı kimyasal maddeler kullanmaktadır. Bu kimyasal maddelerin bir kısmı, bir yandan üretim faaliyetleri sırasında, bir yandan da üretilen ürünlerin insanlar tarafından kullanılması sırasında, insan sağlığı ve doğal çevre koşulları bakımından oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Elektrikli ve elektronik araçların üretildiği işletmelerde bu durum ile daha fazla karşılaşılmaktadır.
Bu tehlikeli durumun farkında olan Avrupa Birliği ülkelerinde, işletmelerin kullanmak zorunda oldukları bazı elementlerin kullanımına bir yasal düzenleme ile sınırlama getirilmiştir. 2003 yılında yürürlüğe konulan 2002-95-EC sayılı bu direktif kısaca RoHS direktifi olarak bilinmektedir. RoHS tanımı, İngilizce Restriction of Hazardous Substances ifadesinin baş harflerinden oluşmaktadır ve tehlikeli maddelerin kısıtlanması anlamına gelmektedir.
RoHS direktifi, tamamen güvenlik esaslıdır ve elektrikli ve elektronik ürünlerde şu sayılan elementlerin kullanılmasına sınırlama getirilmiştir:
Daha sonra 2088 yılında çıkarılan ikinci bir direktif ile şu sayılan elementler de listeye ilave edilmiştir:
Bu sayılan ağır metal ve bileşenlerin RoHS kapsamına alınması iki nedenledir: bu elementlerin insan sağlığını tehdit etmeleri ve kontrolsüz bir şekilde çevreye bırakılması ve geri dönüşümünün sağlanmaması durumunda doğadaki bütün canlılara ve doğal çevreye zarar vermeleri.
Avrupa Birliği ile uyum çalışmaları çerçevesinde söz konusu direktif ülkemizde 2008 yılında Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının Sınırlandırılmasına Dair Yönetmelik yayınlanmıştır. Bizde bu yönetmelik kısaca EEE Yönetmeliği olarak tanınmaktadır.
Ülkemizde de elektrikli ve elektronik eşya üreten işletmeler, bu yasal düzenlemelere ve belirlenen sınır değerlere uymak zorundadırlar. Bu yönde yapılacak ölçüm, test ve analiz çalışmaları akredite olmuş laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilmektedir.
Avrupa Birliği ülkelerinde yapılan yeni bir düzenleme ile 2 Ocak 2013 tarihinden itibaren RoHS 1 direktifinin yerini, 2011/65/EU sayılı direktif almıştır. Bu yeni direktif de kısaca RoHS 2 direktifi olarak anılmaktadır.
RoHS2 direktifi, uygulamada basit, etkili ve yürütülebilir koşullar getirmektedir. Ayrıca beklenen yararın elde edilmesi amacı ile yasal açıklamalar güçlendirilmiş ve kesinlik seviyesi artırılmıştır. Bunun yanında elektrikli ve elektronik eşyalarda, özellikle de tıbbi cihazlarda ve izleme ve kontrol amaçlı kullanılan cihazlarda tehlikeli elementlerin kullanımına yönelik esaslar, yeni teknolojik gelişemelerle uyumlu hale getirilmiştir.
RoHS2, aynı zamanda ürünlerin piyasaya sunulması, REACH tüzüğü, ErP direktifi (enerji kullanan ürünler direktifi) ve elektrikli ve elektronik ürün atıklarının yönetimi gibi ilgili diğer yasal düzenlemeler ile de uyumlu hale getirilmiştir. Burada bilhassa çalışanların sağlık risklerinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Akredite laboratuvarlarda gerçekleştirilen RoHS2 testleri, tüketicilere sunulan elektrikli ve elektronik ürünlerin son şeklinin veya üretim çalışmalarında kullanılan parçaların bir örneğinin testlerini kapsamaktadır. Testler sırasında ilgili yasal düzenlemelerde kullanımı yasaklanmış veya sınırlandırılmış elementlerin varlığı ve sınır değerler içinde olup olmadıkları tespit edilmektedir. Talep eden müşterilere belgelendirme kuruluşu tarafından, bu durumu tespit etmek üzere RoHS2 belgesi düzenlenerek teslim edilmektedir. Bu belge işletmelere yasal bir güvenlik sunmakta ve piyasadaki itibarlarını arttırmaktadır.