Elektromanyetik yayılımdan kaynaklanan problemler çeşitli nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Örneğin, güvenlik açısından kritik kabul edilen bir makina parçasının arıza göstermesi, hareketli cihazların hatalı bir şekilde çalışması, güvenlik cihazının gerekli olan bir sinyali göndermemesi, belli bir nedeni olmadan bir fonksiyonun durması ya da beklenen fonksiyonun yerine gelmemesi gibi problemler elektromanyetik uyumluluk sorunu yaratabilir. Elektrikli ve elektronik sistemlerin veya cihazların birbirleri ile olan etkileşimini en düşük seviyede tutabilmek amacı ile bazı standartlar geliştirilmiştir. Yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından geliştirilen bu standartlar şu iki amaca hizmet etmektedir:
Elektromanyetik bağışıklık demek, elektromanyetik bozulmanın bulunduğu bir ortamda, elektrikli veya elektronik herhangi bir sistemin, cihazın veya cihazın bir parçasının performansında herhangi bir kötüleşme veya bozulma olmadan çalışabilmesi demektir. Esas olarak elektronik cihazların tamamı elektromanyetik bozulmalardan etkilenmektedir. Bugün bu nedenle elektromanyetik uyumluluk (EMC) büyük bir sorun olarak ortadadır. Elektronik sistemlerin veya cihazların tamamen bağışık olduğunu söylemek mümkün değildir.
Örneğin kablolar,
Bu nedenle elektrikli ve elektronik sistemlerde ve cihazlarda bağışıklık oluşturmak en önemli konudur. Yetkili laboratuvarlarda bağışıklık testleri bu amaçla yapılmaktadır. Uygulanan yöntemlerden biri de bağışıklık kafesidir.
Kuruluşumuz da EMC testleri kapsamında iletim bağışıklık kafesi testlerini, ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uygun şekilde gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalarda esas alınan birkaç standart şunlardır:
Kuruluşumuz, ÖSAS Akreditasyon Kurumu'ndan, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde akredite olmuştur.